- yapılma
- IIIприл. вылепленный, слепленный. Palçıqdan yapılma çəpər забор, слепленный из глины
Azərbaycanca-rusca lüğət. Dörd cilddə. Bakı, “Şərq-Qərb”. M.T.Tağıyev . 2006.
yapılma
Смотреть что такое "yapılma" в других словарях:
yapılma — 1. «Yapılmaq»dan f. is. 2. sif. Qayrılma, qayrılmış, tikilmiş, düzəldilmiş. <Ərən:> Kənarda palçıqdan yapılma bir büt var idi. Ç.. <Cəmilə:> <Mirzağanı> tənəkdən yapılma xüsusi bir tüfürük və papiros kötüyü qabının yanına apardı … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
yapılma — is. Yapılmak işi … Çağatay Osmanlı Sözlük
apoşi — is., den., Rum. Çember biçiminde, telden yapılma, torbaya benzeyen büyük gözlü ağ … Çağatay Osmanlı Sözlük
bumerang — is., İng. boomerang Kıvrık bir sopaya benzeyen ve fırlatıldığında geri dönen, ağaçtan yapılma bir av aracı Fırlat at uzağa / Döner gelir bumerang. B. Necatigil … Çağatay Osmanlı Sözlük
flanel — is., Fr. flanelle Keten ve yünden dokunan kumaş Eve gelince sokak elbiselerini, yumuşak Fransız flanelinden yapılma ev elbiseleriyle değiştirirdi. C. Uçuk … Çağatay Osmanlı Sözlük
incitilme — is. İncitilmek işine konu olma veya incitmek işi yapılma … Çağatay Osmanlı Sözlük
ivedilik — is., ği Çabuk, hemen yapılma gerekliği, müstaceliyet, istical Yetki kanunları ... Türkiye Millet Meclisi komisyonları ve Genel Kurulunda öncelikle ve ivedilikle görüşülür. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
kotra — 1. is., den., Fr. cotre Çoğunlukla bir direkli, randası olan, ince gövdeli yelkenli Açıkta demir atmış kotrayı görüyor musun? F. R. Atay 2. is. Irmak ve göl ağızlarında kurulan ve ince kazıklarla kamışlardan yapılma dalyan … Çağatay Osmanlı Sözlük
porselen — is., Fr. porcelaine 1) Kaolinden yapılma, beyaz, sert ve yarı saydam çömlek hamuru 2) sf. Bu hamurdan yapılmış (tabak vb.) Maroken bir koltuğa uzanmış, beyaz porselenden bir pipoyu içiyordu. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
servis — is., Fr. service 1) Sofrada hizmet etmekle görevli kimsenin yaptığı iş ve bu işin yapılma biçimi, sofra hizmeti 2) Yemekte gerekli olan tabak, çatal, bıçak, kaşık, peçete vb. şeylerin tümü 3) Bir yönetimde, bir kurum veya kuruluşta, bütünün bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tahta kurdu — is., hay. b. Tahtadan yapılma eşyayı kemirerek delik deşik eden kın kanatlı böcek (Anobium punctatum) … Çağatay Osmanlı Sözlük
